7 Aralık 2013 Cumartesi

ve beklenen geldi, sevgili kar

her mevsimin kendine göre güzelliği vardır, kesin... ancak sonbahar ve kışın benim gönlümde ayrı bir yeri vardır. özellikle de karın. yaz günlerini sevsem de sıcağın beni kötü etkilediğini itiraf etmem gerek, sinirli oluyorum. baharlar ve özellikle de karlı geçen bir kış mevsimi beni çooook mutlu ediyor =)

bugün ankara'da yağmurla ve kapalı bir gökyüzüyle güne başladık. öğleden sonra sulu kar şekline dönüşen yağmur akşama bembeyaz bir güzellik olmuştu. evlenmeden önce her kar yağdığında gece ailecek dışarı çıkardık. şimdi oğlum ve eşimle birlikte de bu geleneği bozmadık. hatta hamileliğimde bile bozmamıştık. oğluma kar bebeği derdim hep. ilk kar yağsın öyle doğacak. ama nasip bu ya geçen sene çok geç gelen bir kış oldu ankara için. ocak ayının ortasında halen doğru dürüst kar görememiştik.


kuzumuda savaşa hazırlanır gibi giydirdikten sonra dolaşmaya çıktık. böyle bir yerde oturuyorsanız çıkmamak ayıp olur zaten =)
işin enteresan yanıysa normalde yarım saat, bir saat zor uyuyan oğlum akşamüstü bir yattı 9'a doğru anca uyandı. yine de vazgeçmedim ve babamızın maçı biter bitmez sarındık sarmalandık dışarı çıktık =)
boncuk boncuk gözleriyle etrafı inceledi, kendince şarkı söyledi minnakım. anladı mı anlamadı mı kar olayını bilemiyorum. daha yürüyemediği için arabada gezdi. üşür endişesiyle de çok çıkartmadım tulumundan zaten.



bu başlangıç güzel bir kış geçireceğimizin habercisi sanırım. tabi benim gözümde güzel (taşınacak olmama rağmen). taban tabana zıt kız kardeşim buzda kayıp düşmeyle ilgili kabuslar görmeye başlamıştır bile =) herkese bol karlı, çay içmeli, battaniye altında film izlemeli kışlar diliyorum. görüşmek üzere... 

6 Aralık 2013 Cuma

kar kış gelirken...

nereden nasıl başlayacağımı pek bilemiyorum aslında. o yüzden her işe başlarken söylenmesi gerekeni söyleyerek bismillah diyerek oturdum bilgisayar başına.

her annenin aynı duygu ve düşünceyi paylaştığı hissiyatla söylüyorum dünyalar tatlısı bir oğlum/oğlumuz var çok şükür. ocak 13'te 1 yaşını bitirecek ve şu an en haşarı en karıştırma sevdalısı olduğu zamanları yaşıyoruz. siyam ikizleri gibi dolaşmak zorundayız evde çünkü nerede ne yapacağı belli olmuyor. şu an bile özene bezene döşediğim evimin, özene bezene seçtiğim süsleriyle parke üzerinde oyun oynuyor. varlığı yeter Rabbime binlerce kez şükürler olsun ki...

kar kış gelirken dedim bu postun başlığına ya taşınma stresi sardı beni yakın zamanlarda. çeşitli sebeplerden dolayı evimizi değiştirmek zorunda kaldık ve havaların pek de güzel soğuduğu şu dönemlerde, ben tam da üzerimde battaniye elimde çayım tv de filmim moduna geçmek isterken oğlumla birlikte ev taşıma işine girişmek zorundayım. gerçi şu an hiçbir hareket göstermiş değilim ama o malum gün elbet gelecek. korkunun ecele faydası yok =)

ev taşımak için hiçbir çaba göstermeye başlamamışken, üstüne üstlük haftada bir misafir çağırıp bir de elişi yapma sevdasına düştüm. kendimi bildim bileli daima bir elişi olur elimde. yapabileceğime inandığım gözüme hoş gözüken her işe kalkışırım. basit olanları çok çabuk bitiririm ama bir de yıllardır sürünenler var ki sormayın. el nakışı kursuna gittiğimde hocamın 'basit nakış teknikleri' adı altında başlattığı iş örneğin. hiç de basit olmadığını anlamam çok uzun sürmedi. ancak işin en üzücü yanı işin bitmesine 1 günlük bilemedin 2 günlük doğru düzgün çalışma kadar uzağım. ama tembellik bu ya...




çıkacağım ev 4+1, şu anki evim 3+1 olduğu için haliyle ekstra bir oda döşemem gerekiyor. halı perde avize derken yeniden çeyiz hazırlıklarımdaki heyecana döndüm. oğlumun odasını kurarken de aynı heyecan hatta belki daha fazlası vardı gerçi. ev dekorasyonu konusunda bitmeyen bir aşka sahibim sanırım. salonumdaki perdenin yetmeyecek olması ve aynısından bulamıyor olmam bile bu aşkı bitiremiyor :)

her şeyi aldığınızı düşünseniz bile yeni evli bir çiftin evi bence ancak bir yılda oturuyor. 2.5 yıl sonra tam 'evet artık oldu, bir eksiğim kalmadı' derken bundan daha büyük ve fazla odası olan bir eve çıkmak yeniden bir çok eksik doğuruyor. ve ne yazık ki eksik ya da yarım haliyle kabul edip zamanla olur diyebilen bir insan olmadığım için bende ufak çaplı bir telaşe söz konusu.

ilerleyen günlerde daha derli toplu konusu mevzusu daha belirgin postlarda görüşmek dileğiyle...